Rusya, “değerlerini paylaşan” yabancılara oturum izni verecek
Devlet Başkanı Vladimir Putin tarafından Pazartesi günü imzalanan bir kararnameye göre Rusya’da teşvik edilen “geleneksel değerleri” paylaşan ve hükümetleri tarafından dayatılan “neoliberal” ilkelere katılmayan yabancı vatandaşlar ülkede oturma izni için başvuruda bulunabilecek.
Rusya ile aynı “manevi ve ahlaki” değerleri benimseyen kişiler, aksi takdirde ön koşul olan Rusça dil ve tarih sınavlarına girmeden geçici oturma izni için başvurabilirler.
Bu fırsat, kararnamenin “yıkıcı neoliberal ideoloji” olarak tanımladığı görüşe katılmayan yabancılara sunuluyor.
Belgeye göre söz konusu ülkelerin listesi hükümet tarafından belirlenecek. Dışişleri Bakanlığı ayrıca ideolojik nedenlerle Rusya’ya taşınmak isteyenlere üç aylık vize verilmesini de kolaylaştıracak. Kararname 1 Eylül’de yürürlüğe girecek.
Kasım 2022’de Putin, geleneksel Rus manevi ve ahlaki değerlerini korumak ve güçlendirmek için bir devlet politikası çerçevesini onayladı. Bu değerler arasında yaşam, haysiyet, insan hakları ve özgürlükler, yüksek ahlaki idealler, güçlü aile değerleri ve maneviyatın materyalizme göre önceliği yer alıyor.
Putin, Şubat ayında Federal Meclis’te yaptığı bir konuşmada, “Çok çocuklu geniş bir ailenin norm, sosyal yaşam felsefesi ve devletin tüm stratejisinin rehberi haline gelmesi gerektiğini” söyledi.
Rus yönetimi son aylarda konuyla ilgili bir dizi adım attı.
Geçtiğimiz Kasım ayında Rusya Yüksek Mahkemesi “uluslararası LGBTQ halk hareketini” aşırılık yanlısı bir örgüt olarak tanımlayarak yasa dışı ilan etti. Temmuz 2023’te Putin cinsiyet değiştirme ameliyatlarını yasaklayan bir kararname imzaladı.
Ayrıca Haziran ayında Rus hükümetinin, özellikle genç kadınlar arasında “çocuksuz ideolojinin” teşvik edilmesini yasaklayan bir yasa tasarısı hazırladığı duyuruldu.
Bu adımlarla Rusya’nın azalan nüfusu ve düşük doğum oranlarının ele alınması amaçlanıyor. Araştırmacılar bir süredir Rusya’daki demografik durumla ilgili alarm veriyor; resmi istatistikler 2023 yılında doğum oranının 1999’dan bu yana en düşük seviyesine gerilediğini gösteriyor.
Makroekonomik analiz merkezi CMASF tarafından yapılan bir araştırmaya göre bu eğilim, nüfusta önemli bir düşüşe dönüşebilir ve ekonomi için çeşitli sorunlara yol açabilir.
Hibya Haber Ajansı